> Engeloji : Protez

Translate

Protez etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Protez etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

17 Aralık 2023 Pazar

SURİYE'DEN TÜRKİYE'YE UZANAN HİKAYE


Bugün Suriye'den Türkiye'ye uzanan bir engelli hikayesini yazacağım. Muna'nın hikayesini...  Muna, 3 yaşında Suriye'nin Hama kentinde sokakta yürürken kendisine bir araç çarpıyor. Kazadan sonra bacaklarından biri diz altından ampute ediliyor.

Tedavi görüyor ve kendisine yeniden yürümesini sağlayan bir protez takılıyor. 2003 yılında olan bu kazadan sonra savaş başlıyor. Muna, iki yıl boyunca, artık kendisine küçük gelse de aynı protezi kullanmaya devam ediyor. Durumunu şöyle anlatıyor: "Protez benim bedenim için artık çok kısa ve küçüktü. Yürürken zorlanıyordum ama protezimi değiştiremedim..."
 
Bir gün, okula giderken, Muna’nın protezi kırılıyor. Böylece ailesi ona yeni bir protez bacak yaptırmak için Türkiye'ye, Hatay'ın Reyhanlı ilçesine geliyor. 2013 yılında Muna'ya, 
Reyhanlı'daki Protez Uzuvlar için Ulusal Suriye Projesi (NSPPL) kapsamında faaliyet gösteren rehabilitasyon merkezinde yeni bir protez bacak takılıyor. 

Yeni proteziyle birlikte hareket kabiliyeti de artıyor. Böylece eğitimine devam ediyor. Muna, fizyoterapist olmayı hayal ediyor ve hayalini gerçekleştirmeye için üniversiteye gidiyor. Mezun olduktan sonra, Türkiye'de ilk protez bacağının takıldığı ve şu anda AB insani yardım fonlarıyla desteklenen merkezin bir iş ilanını görüyor.
 
Şimdi 23 yaşında olan Muna, kendi yapay uzvunun takıldığı AB tarafından finanse edilen merkezde fizyoterapist olarak çalışıyor. Yeni hastalar geldiğinde, yeni protez cihazlarını kullanmayı öğrenmelerine yardımcı oluyor.

Muna: "Protezim olmasa yürüyemezdim, liseye ve üniversiteye gidemezdim. Bu merkez beni hayatımda güzel şeyler yapmaya ve benim gibi insanlara destek olmaya itti. Bir hasta bana 'burası ağrıyor' dediğinde o acıyı ben de hissediyorum. Ben de benzer şeyleri yaşadım..." diyor.

"Araba kazasını geçirdikten sonra kendimi çok zayıf hissediyordum. Bunun ardından erkek kardeşimi savaşta kaybettim. Ama ailemin desteğiyle şimdi daha güçlüyüm ve kendimi başarılı hissediyorum. İşimi ise çok seviyorum." diye ilave ediyor.

Kaynak: https://www.eeas.europa.eu/

ALİYE YÜCEL

19 Haziran 2023 Pazartesi

İLK ENGELLİ ASTRONOT


Avrupa Uzay Ajansı ilk engelli astronotunu atadı. 

Eski İngiliz Paralimpik sporcusu John McFall, titiz bir seçim sürecinin ardından Avrupa Uzay Ajansı (ESA) için fiziksel engelli ilk astronot olarak işe alındı.

Ampute olmanın ve protez takmanın uzaydaki etkisi anlaşılacak. 

ALİYE YÜCEL 

21 Ekim 2018 Pazar

ALTIN PROTEZLİ GELİN



Günümüzde engelli kişilerin de modellik yapabileceğini kanıtlayan modeller var. Bunlardan biri de Rebekah Marine. En iyi "Biyonik Model" olarak bilinen Marine'in sağ kolu dirseğinin altından itibaren yok. Böyle doğmuş. Piyasadaki en gelişmiş protez kolu kullanıyor. Onun protezi robotik, ileri bir teknolojinin ürünü. Sinir sistemi veya beyin dalgaları yerine iç ve dış kol hareketlerini algılayan iki sensör yardımıyla çalışıyor. Protez kolunu akıllı telefonu sayesinde kontrol edebiliyor. Bu sayede parmaklarını hareket ettiriyor ve bir şeyler tutabiliyor. İşte bu nedenle ona Biyonik Model deniyor.

Marine, küçük yaşlarında kolu nedeniyle içine kapalı biriymiş. Kolunu saklayan ve kapatan bol kollu kıyafetler giyiyormuş. Ancak, bir taraftan model olmak istiyor ve bunu hayalini kuruyormuş. Bu nedenle bazı başvurularda bulunmuş ama hep olumsuz cevaplar almış. Kendisine bu alanda asla çalışmayacağı söylenmiş. Nedeni olarak da tahmin edeceğiniz gibi kolunun olmadığı belirtilmiş... Ancak o bu hayalinden asla vazgeçmemiş... Bütün ön yargılara ve her şeye meydan okumuş...

Azmi sonucunda 20'li yaşlarında moda alanda çalışmalara başlamış. Rebekah Marine, kolu sayesinde farklı olduğu için akılda kalmış ve çok kısa zamanda tanınmış. Medyada çok yer almaya başlamış. Ünü hızla yayılan Biyonik Model'in; Time, Cosmopolitan, Daily News, People Magazine gibi pek çok ünlü basında haberleri yer almış. Çeşitli moda haftalarında podyuma çıkmış. Tommy Hilfiger, Dove gibi ünlü markaların etkinliklerine katılmış... Kısacası Rebekah Marine, engelli modellerin en tanınmışlarından biri...


Biyonik Model, yaptığı konuşmalarda engellilere motivasyon olması için yaşadıklarını anlatıyor. "Ben çocukken Google ya da Facebook yoktu. Dolayısıyla bir engelli olarak ayakkabılarımı nasıl bağlayabileceğim ya da gömleğimi nasıl ilikleyebileceğim gibi bir takım bilgilere ulaşacağım kaynak da yoktu. Hepsini kendim öğrenmek zorundayım. 16 yaşına gelene kadar saçımı nasıl atkuyruğu yapacağımı öğrenemedim" diyerek her engellinin hayatında çeşitli zorluklar yaşadığına dikkat çekiyor.

Moda sektöründe çalışan Rebekah Marine, bu konudaki önemli bir eksikliği görmüş. Engelliler için özel, uyarlanabilir kıyafetler üretilmesi için çalışmalara katılıyor. Bu konu ile ilgili olarak: "Engellilere uyarlanabilir kıyafet konusu çok önemli. Neden bunu daha önce yapmadık?" diyor. Fermuar ve düğme yerine mıknatıslı, etek ve kol boyu ayarlanabilen, kolayca giyilip çıkarılabilen tasarımların gösterildiği bir defileye de kendisi gibi engelli modellerle birlikte katılmış... 

Rebekah Marine, kusursuz görünümlü modellerden farklı olduğu için sadece model değil aynı zamanda bir rol model de oluyor. Küçük yaşlarında ve genç kızlık çağlarında kolundan dolayı toplum içine çıkmaktan çekinen, kameralardan kaçan bir kızken, şimdi çok ünlü bir model. Biyonik Model, bu yıl nisan ayında evlendi. Şimdi hamile bir çocuğu olacak. Evlenirken de koluna altından bir protez taktı. Protezi parıl parıl parlıyordu. Protezini kamufle etmek yerine daha da dikkat çekici bir hale getirmiş. Özgüvene bakar mısınız? Ne büyük bir meydan okuma değil mi?
                                                                           
ALİYE YÜCEL                                                

8 Temmuz 2018 Pazar

MAYA'NIN HİKAYESİ



Suriyeli küçük bir kızın bacakları olmadığı için babasının PVC boru ve konserve kutusundan yaptığı protez bacaklarla gezdiğinin haberini okumuştum. 8 yaşındaki Maya Merhi ve ailesi Halep'in güneyinden kaçıp İdlib'te bir kampa sığınmıştı. Türkiye sınırına yakın Ser Ceble kampında yardım kuruluşlarının dağıttığı çadırda yaşıyorlardı. Maya, bacakları olmadan doğmuştu. Doğuştan bacaklarının dizden aşağısı olmadığı için babası ona PVC boru ve konserve kutusundan protez yapmıştı. Onlara yürüyor ve okula gidiyordu.

Haberde Maya'nın okula çamur ve toz içinde sürünmeden protez bacaklarla gideceği günü hayal ettiği yazıyordu. Okuduğumda "Maya, eğer Türkiye'de olsaydı. Şimdi protezlere sahip olur ve daha kolay yürürdü... " diye aklımdan geçirdim. Onu, PVC boru ve konserve kutusundan bacaklarla zorluk ve acı ile yürüdüğünü görenler dayanamamış olacak ki "Sosyal medyadan çok sayıda doktor ve hayırsever protez bacak yapmak için Maya'yı arıyor..." haberleri yapıldı.

Anadolu Ajansı'nın yaptığı haberleri ve sosyal medyada paylaşımları görenler hemen harekete geçtiler ve "Suriyeli Maya protez bacaklar için Türk Kızılay'ı tarafından İstanbul'da..." haberleri geldi. Protez Uzmanı Mehmet Zeki Çulcu'nun Maya'nın protezlerini yapmayı istemesi üzerine, Türk Kızılayı Başkanı Dr. Kerem Kınık harekete geçti ve Maya protezlerinin yapılması için İstanbul'a getirildi. Küçük kız İstanbul'a babasıyla beraber geldi.


Ali Merhi de kızı gibi konjenital bozukluk (doğumsal anomali) nedeniyle engelli... Bundan anlıyoruz ki Maya'nın engeli genetik... Merhi, "Kızım birilerinin yardımı olmadan bir şey yapamıyor. Bu durum beni çok mutsuz ediyor. Onu kimseye muhtaç olmadan okula giderken, ihtiyaçlarını giderirken görmek istiyorum" diyor. Savaş nedeniyle Suriye'de protez yaptıramadıklarını kızının durumuna üzüldüğünü ve yürüyebilmesi için PVC boru ve ton balığının konserve kutusundan protez yapma fikri aklına geldiğini anlatıyor.

Protez Uzmanı Mehmet Zeki Çulcu, sadece Maya'ya değil, babasına da protez yapmak istiyor. Her ikisinin de protezlerini üstlenen Çulcu, küçük kızın durumunu görüp çok etkilendiğini "Her ne kadar Maya doğumsal problemli bir kızımız olsa da benzer durumda, bu savaşın ortaya çıkardığı parçalanmış hayatlara bir örnek. Maya gerçekten bayrak bir çocuk oldu, simge bir çocuk oldu. Bunun gibi çokça çocuğumuz var..." diyerek Suriye'de onun durumunda olanlara dikkat çekiyor.

Maya'nın muayenesi yapıldı. Ölçüleri alındı ve protezleri yapıldı. Şimdi yeni yapılan protez bacaklarla yürümeye çalışıyor. Protezleriyle ayakta durma ve denge çalışması yapıyor. Protezlerine alışıyor. Onu öyle görmek çok etkileyici... Maya'nın önceki hali ile bir çok fotoğrafları yayınlandı. Bir boru ve konserve kutusuyla yürümeye çalışmak oldukça zor olmalı... Üstelik canı nasıl da yanmıştır. Nereden nereye... Maya'yı yeni protezleriyle adım atarken görmek çok etkileyici... O, artık daha kolay yürüyebilecek, okuluna rahatça gidebilecek... Maya'nın hikayesini haber yapanlara, onu İstanbul'a getiren Türk Kızılayı'na ve protezlerini yapan Mehmet Zeki Çulcu'ya ne kadar teşekkürler etsek azdır. Küçük bir kızın hayatını böyle değiştirdikleri için...

ALİYE YÜCEL

22 Şubat 2015 Pazar

MANKENLİK VE ENGELLİLİK


Mankenlik ve engellilik yan yana gelmesi mümkün olmayan kavramlar… Ancak zaman zaman engelli mankenleri de podyumlarda görüyoruz. Bu yıl New York Moda Haftası’nda (New York Fashion Week) engelli mankenler podyuma çıktı. Tekerlekli sandalyeli, down sendromlu, protez bacaklı, ampute kollu mankenler… Moda dünyasının kalbinin attığı bu organizasyonda engelli mankenlerin podyumda yer alması farkındalık açısından oldukça etkili…

New York Moda Haftası, dünyaca ilgi gören bir organizasyon… Hep ilginç, farklı ve ses getiren gösteriler yer alıyor. Bu yıl da ilklerin gösterilerine yer verildi. İlk defa down sendromlu oyuncu Jamie Brewer model olarak yer aldı. Onun podyumda olması güzel tepkiler alınca, modacılar engelli modellerin yer aldığı özel bir defile düzenlendi. Bu defilede ise protez bacaklı Jack Evers dünyanın ilk erkek modeli olarak podyuma çıktı.

Dünyanın çeşitli yerlerinden gelen engelli modeller ünlü tasarımcı Antonio Urzi’nin gösterisinde yer aldılar. Lady Gaga ve Beyonce gibi ünlüleri giydiren Urzi, bu yılki defilesinde engelli mankenlere yer verdi. Defilenin organizatörü Ilaria Niccolini “Bu benim moda kariyerimde en önemli andır” dedi. Herkesten övgü alan gösteri, omurilik yaralanmalarıyla ilgili çalışmalar yapan İtalya’daki bir vakıf ile ortak bir çalışma sonucu gerçekleştirildi.


İlk down sendromlu manken Jamie Brewer,  “American Horror Story” dizisinde “Nan” karakterini canlandırıyor. Brewer, “Podyum Modeli Değil Rol Modeli” isimli bir projeye destek vermek için podyumda yürüdü. Zihinsel engellilerin hakları için de çalışmalar yapan Brewer: “Genç kızlar ve kadınlar beni görünce ‘O yapabiliyorsa ben de yaparım’ diyorlar. Herhangi bir kadın için rol model olmaktan gurur duyuyorum, benim için çok önemli bir şey. Onları, kendileri gibi davranabilmek için cesaretlendirdiğimi ve gerçek benliklerini gösterebilmelerini sağladığımı düşünüyorum” diyor.

New York Moda Haftası’ndaki gösteride, 16 yaşında bir bacağını kaybeden Jack Evers da yer aldı. Evers, böylece dünyanın protez bacaklı ilk erkek modeli unvanını aldı. Podyuma çıkmadan önce bu projede yer alarak tüm engellilerin başarısını ve azmini sergilemek istediğini söyleyen Jack Evers, gösterisinde izleyicilerden ilgi gördü ve büyük alkış aldı. Defileden sonra ise “Bu gerçekten inanılmaz gerçekdışı bir deneyim. Podyumda protez bacakla yürümek mükemmel… Geçirdiğim kazanın engel olmadığını kanıtladım. Kendimi özel hissediyorum.” dedi.

Tüm dünya, New York Moda Haftası’ndaki gösteride mankenlerin bilinenin aksine kusursuz bedenlere sahip olmadığını görmüş oldu. Podyumlarda gördüğümüz kusursuz mankenler yerine; engelli mankenler olunca farklı bir algı oluşuyor. Engellilerin bu hayatın gerçeği olduğu anlaşılıyor. Onları orada görmek zihnimizdeki engelleri de yok ediyor. Engellilerde herkes gibi, farklılıklarıyla bu hayattalar… Onlarda bizden biri ve onları görmemezlikten gelemeyiz.

ALİYE YÜCEL

18 Mart 2012 Pazar

ONLAR DA YÜRÜYEBİLSİN...


Televizyonda,  gazetede veya internette, engelli olduğu için yürüme aparatı takılmış hayvanları görmüşsünüzdür. Ben onlara bakarken garip bir hoşnutluk hissederim! Bir gülümsemeyle bakarım… Evet! Belki onlar sakat kalmış ve engelli olmuşlardır. Ama takılan aparat sayesinde de yürümektedirler. Bu hoş bir durum değil mi? Diyelim ki kazada bacağını kaybetmiş ya da felç olmuş bir kedi var… Onu ölüme mi terk etmemiz gerekir?
Çeşitli şekilde sakatlanan veya kaza geçirip felç olan kişilerin, yürümelerine ve böyle yaşayabilmelerine yardımcı olacak önlemler alınabiliyor. Eğer bir uzvunu kaybetmişse ya da felç olmuşsa ortez (yürüteç) veya protez yardımıyla yürümesi sağlanıyor. Bu imkanlardan insanlar faydalanıyorsa, neden hayvanlar da faydalanmasın? Sonuçta insanların başına gelen sakatlanmalar ve kazalar hayvanların da başına gelebiliyor… Ve hayat bundan sonra da devam ediyor!
Sakatlıklarından dolayı günlük hayatlarını yürütemeyen hayvanlar için hazırlanmış ortez ve protezler çok faydalı… Bu yürüteçler hayvanlara, sürünmeden yaşama imkanı sunuyor. Eğer onlar takılmazsa, pek çok hayvanın bir köşede ölüme terk edileceğini unutmayalım!
Bu konu ile ilgili araştırma yaparken ortez veya protezler sayesinde yürüyen engelli hayvanlarla ilgili çok farklı hikayelere rastladım. Eskişehir’de Çapa Ortopedi ve Medikal Şirketi Sahibi Niyazi Çapa yaptığı ortez ve protezler sayesinde 500’den fazla hayvanı yürütmeyi başarmış… Niyazi Çapa, ilk kez bir arkadaşının, bacağı kopan kurt köpeğine protez bacak yapmış ve bu medyaya yansıyınca da Türkiye’nin her tarafından talep gelmiş…

Ankara’da yangın sonucu iki ön ayağını kaybeden, kediye bir haftada ortez takılmış… Eskişehir’de hayvan barınağında kalan ve trafik kazası geçirip arka ayaklarından birini kaybeden sokak köpeğine protez bacak takılmış... Bursa’da tüfekle vurulan kediyi sahibi Çapa’ya getirmiş. Kediye uygun protez yapılmış ve çok rahat yürüyebilmiş... Yine balkondan düşüp bel kemiği kırılan başka bir kediye tekerlekli yürüteç yapılmış… Bunun gibi yüzlerce örnek var. Felç olan veya geçirdiği çeşitli kazalardan sonra yürüyemez hale gelen hayvanlar uyutulmadan (!) sürünmeden acı çekmeden yürüyebilmişler ve hayatlarına devam etmişler…
Türkiye’nin hayvanlara hizmet veren ilk ve tek ortez ve protez atölyesi, kedi ve köpek dışında; leylek, buzağı, güvercin gibi her türlü sakat hayvana da umut kaynağı olmuş… Üstelik Niyazi Çapa, bu ortez ve protezleri hiçbir ücret almadan hazırlıyor. Talepte bulunanlardan tek isteği var, o da bedeli kadar miktarın hayvan barınaklarına yardım olarak verilmesi...
Yıllardır engelli hayvanlara yönelik sosyal sorumluluk projelerine imza atan ve yürüttüğü her hayvanla birlikte büyük bir mutluluk yaşayan Çapa’nın haklı bir de sitemi var. Diğer üreticilere sesleniyor. Türkiye’nin pek çok ilinde ortez ve protez atölyesi olduğu halde hayvanlar için çalışma yapılmadığından, yakınıyor. Bir hayvan sever olarak tek isteği hayvanların acılarını dindirmek…
Her canlı daha iyi bir hayatı hak etmiyor mu? İnsanlar derdini anlatıp bir çözüm yolu bulabiliyor. Hayvanlar ise bunlardan yoksun… Onların durumları, vicdan sahibi insanlara kalmış… Eğer imkan varsa pek çok hayvanın acı sonla bitecek hikayesi ortez ve protez sayesinde devam etsin… Onlar da yürüyebilsin!

ALİYE YÜCEL