> Engeloji : Change.org

Translate

Change.org etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Change.org etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

26 Haziran 2016 Pazar

HAKLI BİR İSTEK


Zaman zaman "change.org" kampanyalarıyla ilgili mailler ve katılım için imza istekleri geliyor. Bunların bazılarını biraz düşünüp öyle imzalıyorum. Bazılarını ise hiç düşünmeden... Geçen gün öyle bir mail geldi ki... "Altına imzamı atarım..." dedim! Kampanya, huzur evinde kalacak olan bir annenin isteğiydi. Kampanyanın muhatabı ise Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'ydı. Anne, ne mi istiyordu? Engelli oğluyla beraber kalacağı bir "huzurevi"...

Kampanyayı başlatan Gevher Kara, Türkiye Spastik Çocuklar Vakfı Kurucu Üyesi, oğlu Taylan otizmli... Gevher Hanım, oğlu 6 aylık olunca ondaki farklılığı görmüş. Taylan, 1 yaşına gelince de tamamen içine kapanmış. Çevresini fark etmemiş, duymamış, konuşmamış... Gevher Kara, onun hem annesi, hem öğretmeni olmuş. Konuşmayı, okumayı yazmayı öğretmiş. Şimdi 43 yaşında olan Taylan kendi ihtiyaçlarını gideriyor, bazı ev işlerini yapabiliyor. Ancak yaşlanıyorlar ve ikisi evde yaşayamayacak duruma gelecekler...

Gevher Kara, öyle etkileyici cümlelerle durumunu ve isteğini anlatmıştı ki... Oğlu Taylan'la birlikte aynı huzur evinde kalmak istiyor. Oysa yasalarımız buna engel... O bir huzurevine, engelli oğlu ise bir bakımevine konacak... Kampanyayı bu nedenle başlatmış. Change.org bu kampanya için bir film de hazırlamış. Kampanyanın video filmini seyreden, mektubunu da okuyan herkes hak verecek... Anneyi haklı görmeyen bir kişi bile çıkacağını sanmıyorum.


Gevher Kara mektubuna şöyle başlıyor. "İki ayrı bedeniz ama aslında tek kişiyiz. Oğlumla bizi ayırmayın. Zihinsel engelli bir çocuk annesi olarak doğduğu günden bu yana gözümün önünden ayırmadığım, ömrümü seve seve adadığım evladımla, elden ayaktan düşüp ona bakamayacak yaşa gelince de birlikte bir huzur evine yerleşme hayali kurardım. Ben evladıma ihtiyaç duyduğu sevgiyi verirken ikimizin bakımına birinin yardım edeceği düşüncesiyle içim huzurla dolardı.

Ancak çok yakın bir tarihte öğrendim ki yasalarımız buna müsaade etmiyor! Ben normal bir huzur evine yerleştirilirken; canımdan çok sevdiğim, hayatı boyunca koruduğum ve kolladığım evladım, benden çok uzakta hiç bilmediği, anlayamayacağı bir ortama konacakmış. Kalan ömrümüzde bize verilen bir lokma ekmeğe gözyaşımızı katık ettirmeyin.

Analara, babalara, sesimi duyan sizlere sesleniyorum. Ancak sizin desteğinizle sessiz çığlığımı gerekli makamlara duyurabilirim. Biliyorum bu ülkede benim gibi birçok aile var... Devletin evlatlarımız birlikte kalabileceğimiz "huzurevlerini" hayata geçirmesi için sizlerden bir imza, sadece bir imza istiyorum... Bu ayrılığı bize yaşatmasınlar, zaten ölüm bir ayrılıktır ama ölmeden önce bizi öldürmesinler..." diye bitiriyor.

Gevher Kara isteğinde çok haklı. Kampanyanın sonucunu merakla takip ediyorum. Çünkü emsal teşkil edecek, belki pek çok anne ve babanın yüreğine su serpecek. Kampanya daha ilk günden binlerce imza attı. Başlamasından kısa bir süre sonra sonuç gelmeye başladı. Bakanın talimat verdiği ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın harekete geçtiği, aileye yardımcı olmak istedikleri haberleri yer aldı. Böyle olacağından hiç şüphem yoktu. Bu haklı istek karşısında kim kayıtsız kalabilir ki?  


ALİYE YÜCEL

19 Haziran 2016 Pazar

ENGELSİZ ÜRÜNLER


Ev aletleri hayatımızın vazgeçilmez bir parçasıdır. Çünkü büyük kolaylık ve gereklilik... Ancak, bunların bazılarından görme engelliler faydalanamıyor. Oysa herkes için erişilebilirlik olmalı, görme engelliler de bunları kullanabilmeli. Düşünsenize, görme engellisiniz ve çamaşır yıkayacaksınız. Ama makinenizi çalıştıramıyorsunuz. Mutlaka birinden yardım almak zorunda kalıyorsunuz. Zor bir durum... İşlerimizi başkalarına ihtiyaç duymadan tek başına yapabilmemiz çok önemli...

Görme engelliler ev aletlerini başkasının yardımı olmadan kullanmak istiyorlar. Bu çok yerinde bir istek. Çeşitli uygulamalar sayesinde de bunu yapabilirler. Buradan yola çıkan Altınokta Körler Derneği, sosyal medyadan bir "change.org" kampanyası başlatıyor. İstekleri de görme engeliler için "ev aletlerinin erişilebilir olması"... Bu kampanyanın başlamasından bir süre sonra da Arçelik bu sese kulak veriyor ve dernekle iletişime geçiyor.

Böylece, Altınokta Körler Derneği ile Arçelik ortak bir çalışma yaparak çok güzel bir iş ortaya çıkıyorlar. Arçelik, "Engelsiz Ürünler" projesi başlatıyor. Bir ilke imza atıp, görme engellilerin yardımsız kullanabileceği ev aletleri üretiyor. Ünlü beyaz eşya üreticisi, görme engelliler için ev aletlerindeki engelleri kaldırıyor. Görme engellilerin hayatını kolaylaştırıyor. Onların da rahatlıkla kullanabileceği çamaşır makinesi, buzdolabı, elektrik süpürgesi, fırın ve ütü gibi çeşitli eşyalar üretiyor.


Arçelik, bunu HomeWhiz teknolojisi ile yapıyor. HomeWhiz, akıllı cihazlarla uyumlu çalışıp, ürünler üzerinde kontrol sağlıyor. Bazıları cep telefonlarıyla yönetilebiliyor. Engelsiz ürünlerde; Braille Alfabesi yazılan kullanma panelleri, sesli ikazlar, sesli kullanım kitapçıkları var. Ürünlerin üzerinde bulunan, gösterge panelleri, düğme ve kumandalar için Braille Alfabesi ile yazılan çıkartmalar üretiliyor.

Bazı örnekler verirsek; çamaşır makinesinin kontrol paneli Braille Alfabesi ile yazılıyor. Elektrik süpürgesi toz torbası dolduğunda sesli uyarı veriyor. Buzdolabı sesli geri bildirim veriyor ve kontrol düğmesi Braille Alfabesi ile yazılıyor. Ütünün tabanına eklenen bir parça ellerin zarar görmesinin önüne geçiliyor. Bunlar kurulum sırasında veya  çağrı merkezlerine başvurarak elde edilebiliyor. Engelsiz ürünler sipariş verildiği takdirde kolayca satın alınabiliyor.

Herkes gibi görme engelliler de her türlü ürünü yardımsız kullanabilmeli... Çözümü bulunabiliyorsa engeller kalkmalı... Sosyal sorumluluk alanında çok önemli bir adım atan Arçelik, bu konuda daha pek çok çözüm üretecek gibi... Engelli kişilerin bu ihtiyacını görüp, yaptıklarıyla cevap vermesi nedeniyle Arçelik alkışı hak ediyor. Dileriz bundan böyle diğer firmalar da yaptıkları ürünlerde engellileri düşünür.



ALİYE YÜCEL

6 Eylül 2015 Pazar

BENİM GİBİ OYUNCAK


Sosyal medyadan change.org'u biliyorsunuzdur. Orada çok etkili kampanyalar başlatılıyor. Bunlardan biri de "Toy Like Me". İngiltere'de yaşayan üç anne, engelli çocuklarına onlara benzer oyuncak almak istiyorlar. Ancak istedikleri oyuncakları bulamayınca, "Benim Gibi Oyuncak" (Toy Like Me) adı altında bu ilginç projeyi başlatıyorlar. Anneler, engelli oyuncak bebekler tasarlayıp bunu  internette paylaşıyorlar. Yaptıkları oldukça ilginç değil mi? Oysa kolu, bacağı kopan oyuncak bebekler çöpe atılır!

Kızı tekerlekli sandalyede yaşayan işitme engelli gazeteci Melissa Mostyn, işitme engelli ve gözlerinde bozukluk olan gazeteci Rebecca Atkinson ve oğlu görme engelli olan eski oyun danışmanı Karen Newell bu etkili kampanyayı başlatan anneler... Onlar, ilk olarak işitme cihazı (Koklear İmplant) kullanan bir bebek tasarlayıp, bunu  internette paylaşıyorlar. Bu kampanya çok beğeniliyor ve ilgi görüyor.

Bu üç annenin bir amacı da; ayrımcılık ve dışlamaya karşı çıkmak... Bu proje ile oyuncak üreticilerine daha farklı ve kapsayıcı oyuncaklara da ihtiyaç olduğunu anlatmak istiyorlar. Yaptıkları beğenilip yayılınca da butik işler yapan bir oyuncak firması onlara destek veriyor. Engelli çocukları olan ebeveynler de sosyal medyada "toylikeme" etiketiyle tasarımlar paylaşıyorlar. Ailelerin seslerini duyan İngiliz oyuncak firması bunun üzerine engelli oyuncaklar üretmeye başladı.


Ünlü Barbie bebeklerinin yapım firması Mattel 1997 yılında Barbie'nin tekerlekli sandalyedeki arkadaşı Becky'yi yapmıştı. Ancak bu bebekler çok çeşitli ve farklı formlarda... Bebeklerin hepsi birbirinden ilginç... Hemen hemen her engel türü var. Görmeniz gerekir. Solunum cihazıyla yaşayan, işitme cihazlı, protez bacaklı, tavşan dudaklı, tekerlekli sandalyeli, wolker ile yürüyen, kolu olmayan, saçları dökülmüş, kılavuz köpekle gezen, beyaz bastonla yürüyen ve hatta yüzünde doğum lekesi olan bebek bile yapılmış...

"Benim Gibi Oyuncak" kampanyası engellinin sunumuyla ilgili oldukça etkili... Farklı bir farkındalık şekli... Engelli çocuklar; daima kusursuz bebekleri görüp, kendilerini dışlanmış ve yalnız hissedebiliyorlar. Oysa oyuncak bebekler de engelli olabilir. Neden olmasın? Engelli ve kendine benzeyen bebeklerle oynayan çocuklar kendini daha iyi hissettirecektir. Bu oyuncaklar onları mutlu edecektir. Aslında engellisi ve engelsizi her çocuk bu tür oyuncaklarla oynamalı...

"Bu kampanya güzel, bu fikir iyi... Ama ben böyle bir bebeği çocuğuma almam derseniz..." diyecek bir şey yok! Saygı duymaktan başka... Kimseye zorla alın diyemeyiz. Bu bir tercih meselesi... Ancak hiç olmazsa kolu ve bacağı çıkıp, kaybolan bebekleri atmayalım. Çocukları bunlarla oynamaya teşvik edelim. Bununla oynamaya alışan çocuklar, çevresinde engelli birini gördüğünde onları dışlamasın!


ALİYE YÜCEL