> Engeloji : Becky

Translate

Becky etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Becky etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

1 Ağustos 2023 Salı

HI, BARBIE! HI, KEN!



Barbie akımı son günlerde hızla yayıldı. Herkes Barbie ile ilgili çeşitli paylaşımlar yapıyor. 

Ben de buna kayıtsız kalamadım. Barbie'nin tekerlekli sandalyedeki arkadaşını paylaştım. 

Barbie'nin tekerlekli sandalyedeki arkadaşı Becky ile ilgili daha önce yazmıştım. Bu bebeği gören ve alışan çocukların bundan sonra engelli birini yadırgamayacağını belirtmiştim. 


Bu arada paylaşım için fotoğraf ararken tekerlekli sandalyedeki Ken'e de rast geldim. Yani tekerlekli sandalyedeki bebeğin erkek versiyonu da var. 

Psikologlar “Bu bebeklerin çocukların zararına olduğunu... Bu eğilimin, gençlerin ve yetişkinlerin sosyal medyada kusursuz ve mükemmel bedenlere olan özlem ve takıntısını artırabilir...” olduğunu söyleseler de bir de böyle engelli bebekler var. 

Belki de bu tekerlekli sandalyedeki bebekler engelli farkındalığını arttırabilir. Ne dersiniz?

ALİYE YÜCEL 

23 Şubat 2020 Pazar

GÜLÜMSEMENİ PAYLAŞ BECKY



Bloguma başladığım yıllarda Barbie bebeklerinin tekerlekli sandalyedeki arkadaşını yazmıştım. Tekerlekli sandalyedeki bebeğin adı Becky’di. Yazmakla kalmamış almak istemiştim. Ama maalesef aramış Türkiye’de bir türlü bulamamıştım. Barbie, bebeklerinin yapım firması olan Mattel’in Türkiye mümessili olan firmaya yazmış ve bebeği sormuştum. Cevap olarak bana Türkiye’ye getirmediklerini ve getiremeyeceklerini yazmışlardı. Şaşırmıştım…

Bu bebekten mutlaka almak istedim. Ama yurt dışından da getirtemedim. Meğerse firma 1997 yılında Barbie'nin tekerlekli sandalyedeki arkadaşı Becky'yi piyasaya sürmüş ve kısa bir süre sonra da (artık her ne sebeptense) ortadan kaldırmış… Mattel firması geçen hafta yaptıkları bir açıklamaya göre tekerlekli sandalyedeki bebeği tekrar ürettiklerini açıkladı. Üstelik firma bunun devamının geleceğini; saçı olmayan, protez bacaklı ve vitiligolu bebeklerin de yakında piyasada olacağını söyledi.

Kız çocukları Barbie bebekleri çok seviyor. Her çocuk Barbie almak istiyor. Ancak Barbie bebekler de hep eleştiriliyor. Çocuklar için uygun bir oyuncak olmadıklarını ortaya koyan tartışmalar açılıyor. Barbie’ler vücut hatlarını ve bir yaşam biçimini çocuklara dayatıyor diye… Çocuklar kendilerine hem fiziksel hem de kültürel olarak bu bebeğin yaşam biçimini model alıyorsa Becky belki de Barbie bebeklerinin en faydalısı…


Tekerlekli sandalyedeki bebek fikrinin çocuklar için faydalı olacağını düşünüyorum. Dış görünüşü ve hayat biçimiyle çocuğun düş dünyasına hitap ediyorsa, tekerlekli sandalyedeki Becky olumlu bir sunum... Becky çocuğu engelliliğin bir çeşidi olan bedensel engellilikle tanıştırıyor. Böyle bir bebekle oynayan çocuk tekerlekli sandalyede birini görse yadırgamaz. Engellilik kavramını ve engelli gerçeğini öğrenir. Ayrıca, tekerlekli sandalyedeki çocuklar için de tıpkı onlar gibi bir bebek olması çok olumlu bir durum…

Bu konuda yanılmadığımı 2016 Paralimpik Oyunları’nda şampiyon olan İngiliz atlet Hannah Cockroft’un The Telegraph’a yaptığı röportajından da anladım. Cockrof, Becky’nin kendine nasıl ilham verdiğini konusunda “Beş yaşımdayken tekerlekli sandalyeden nefret ediyordum. Annem sadece Amerika’da satılan Gülümse Becky’nin reklamını bir dergide görmüş. Oradaki oyuncak firmasına mektup yazarak engelli ama özgür ruhlu olduğumu, tekerlekli sandalyeye alışmam için yardım gerektiğini anlatmış. Bebeği bana doğum günü hediyesi olarak gönderdiler. Barbie tekerlekli sandalyeye oturuyorsa ben de oturabilirim diye düşündüm…” diyor.

Küçük bir çocuk için tekerlekli sandalyede olmak ve çevresinde de bu durumda olan birini görememek zor olabilir. İşte bu durumda Becky onlara yardıma hazır! Eğer çocuk engelli değilse de engelliyi tanımak ve engelli farkındalığı için böyle bir bebek gerekli… Becky’nin sloganı da oldukça anlamlı “Share a Smile” (Gülümsemeni Paylaş)… Belki de birlikte gülümsemek için engelli engelsiz her çocuğun bir Becky’si olmalı…

ALİYE YÜCEL

7 Şubat 2016 Pazar

ENGELLİ LEGO FİGÜRÜ


Lego, üzerindeki girinti ve çıkıntılar sayesinde birbirine kenetlenen, çeşitli renklerdeki yapı parçalarından oluşan bir oyuncak çeşididir. Danimarkalı The Lego Group isimli şirket tarafından 1949 yılında üretilmeye başlanmıştır. Önceleri tahtadan yapılmış, daha sonra plastikten üretilmiştir. Hemen hemen her çocuk Lego ile oynamıştır. Lego'nun her çocuğun hayatında önemli bir yeri vardır. Çocukların gelişimine olumlu katkısı olduğu da bir gerçektir.

"Toy Like Me" projesinden daha önce bahsetmiştim. İngiltere'de üç anne, engelli çocuklarına onlara benzer engelli oyuncak bulamayınca, engelli oyuncak bebekler tasarlayıp bunu  internette paylaştılar. İşte Toy Like Me (Benim Gibi Oyuncak) isimli bu proje dünyada büyük ilgi gördü. Oyuncak firmaları da bundan etkilendi. Pek çok oyuncak firması engelli oyuncaklar üretmeye başladı. Her ihtiyaç grubuna yönelik setler üreten ünlü oyuncak Lego da buna kayıtsız kalamamış ve engelli bir oyuncak üretmiş... İlk engelli figürünü Lego City'ye dahil etmiş...

Aslında Lego daha önce engelli bir oyuncak üretmiş... Ancak bu figür Toy Like Me grubu tarafından eleştiri almış. Çünkü, bu figür  tekerlekli sandalyede yaşlı bir adammış. "Oysa sadece yaşlı kişiler tekerlekli sandalyede olmazlar. Genç bir kişide engelli olabilir ve tekerlekli sandalyede yaşayabilir..." diye firmayı uyarmışlar. İşte bunun üzerine de Lego tekerlekli sandalyede genç bir figür üretmiş. Bu engelli gencin yanında ona eşlik eden bir rehber köpek de var.


Yıllarca çocuklar için kaleler, evler, yarış arabaları, gemiler üreten Lego şimdi bu engelli figür ile belki de çocukların dünyasına engellileri tanıtacak. Çünkü çocuk için bu engelli oyuncaklar çok önemli... Engelli çocuklar; daima kusursuz bebekleri görüp, kendilerini dışlanmış ve yalnız hissedebiliyorlar. Kusursuz olan bebekler çocuğun dünyasında olumsuz bir etki bırakabiliyor. Engelli oyuncakların, çevresinde dışlanan engelli çocukların özgüven duygusunun gelişmesinde ve kimlik kazanmasında etkisi büyük...

Aslında engelli bebekler sadece engelli çocuklar için değil, engeli olmayan çocuklar için de önemli. Engellinin dünyasını tanımaları, anlamaları ve onlarla birlikte yaşamayı öğrenmeleri için... Bu bebekleri gören ve oynayan çocuk engelli birini görünce yadırgar mı? Korkar mı? Onları dışlar mı? Küçük yaşta bu gerçekle tanışmış olur. Çünkü engelli ve engelsiz bu hayatı birlikte paylaşıyoruz. Bir gün bir yerde mutlaka karşılaşıyoruz.
  
Bakalım engelli Lego Türkiye'ye gelecek mi? Merakla bekliyorum. Çünkü Barbie'nin tekerlekli sandalyedeki arkadaşı Becky'yi Türkiye'ye bulamadım. Böyle bir oyuncağı çocuğuna alacak, onunla oynatacak ebeveynler var mıdır? Bu da ayrı bir konu... Genelde çocukları engelli olmayan anne ya da babalar çocuklarını böyle bir oyuncakla oynatmak istemezler. Onları uzak tutarlar. Çünkü çocukları böyle bir oyuncakla oynarsa onların da bu hale geleceğini mi  düşünürler bilinmez! Bazı ebeveynler için engellilik kavramı kaçılması, görülmemesi, yok sayılması gereken bir kavramdır. Oysa engellilik hayatın bir gerçeğidir. Bunu görmezden gelmekle bir yere varılmaz. Bunu unutmayalım.
                                                                                                                             
ALİYE YÜCEL

6 Eylül 2015 Pazar

BENİM GİBİ OYUNCAK


Sosyal medyadan change.org'u biliyorsunuzdur. Orada çok etkili kampanyalar başlatılıyor. Bunlardan biri de "Toy Like Me". İngiltere'de yaşayan üç anne, engelli çocuklarına onlara benzer oyuncak almak istiyorlar. Ancak istedikleri oyuncakları bulamayınca, "Benim Gibi Oyuncak" (Toy Like Me) adı altında bu ilginç projeyi başlatıyorlar. Anneler, engelli oyuncak bebekler tasarlayıp bunu  internette paylaşıyorlar. Yaptıkları oldukça ilginç değil mi? Oysa kolu, bacağı kopan oyuncak bebekler çöpe atılır!

Kızı tekerlekli sandalyede yaşayan işitme engelli gazeteci Melissa Mostyn, işitme engelli ve gözlerinde bozukluk olan gazeteci Rebecca Atkinson ve oğlu görme engelli olan eski oyun danışmanı Karen Newell bu etkili kampanyayı başlatan anneler... Onlar, ilk olarak işitme cihazı (Koklear İmplant) kullanan bir bebek tasarlayıp, bunu  internette paylaşıyorlar. Bu kampanya çok beğeniliyor ve ilgi görüyor.

Bu üç annenin bir amacı da; ayrımcılık ve dışlamaya karşı çıkmak... Bu proje ile oyuncak üreticilerine daha farklı ve kapsayıcı oyuncaklara da ihtiyaç olduğunu anlatmak istiyorlar. Yaptıkları beğenilip yayılınca da butik işler yapan bir oyuncak firması onlara destek veriyor. Engelli çocukları olan ebeveynler de sosyal medyada "toylikeme" etiketiyle tasarımlar paylaşıyorlar. Ailelerin seslerini duyan İngiliz oyuncak firması bunun üzerine engelli oyuncaklar üretmeye başladı.


Ünlü Barbie bebeklerinin yapım firması Mattel 1997 yılında Barbie'nin tekerlekli sandalyedeki arkadaşı Becky'yi yapmıştı. Ancak bu bebekler çok çeşitli ve farklı formlarda... Bebeklerin hepsi birbirinden ilginç... Hemen hemen her engel türü var. Görmeniz gerekir. Solunum cihazıyla yaşayan, işitme cihazlı, protez bacaklı, tavşan dudaklı, tekerlekli sandalyeli, wolker ile yürüyen, kolu olmayan, saçları dökülmüş, kılavuz köpekle gezen, beyaz bastonla yürüyen ve hatta yüzünde doğum lekesi olan bebek bile yapılmış...

"Benim Gibi Oyuncak" kampanyası engellinin sunumuyla ilgili oldukça etkili... Farklı bir farkındalık şekli... Engelli çocuklar; daima kusursuz bebekleri görüp, kendilerini dışlanmış ve yalnız hissedebiliyorlar. Oysa oyuncak bebekler de engelli olabilir. Neden olmasın? Engelli ve kendine benzeyen bebeklerle oynayan çocuklar kendini daha iyi hissettirecektir. Bu oyuncaklar onları mutlu edecektir. Aslında engellisi ve engelsizi her çocuk bu tür oyuncaklarla oynamalı...

"Bu kampanya güzel, bu fikir iyi... Ama ben böyle bir bebeği çocuğuma almam derseniz..." diyecek bir şey yok! Saygı duymaktan başka... Kimseye zorla alın diyemeyiz. Bu bir tercih meselesi... Ancak hiç olmazsa kolu ve bacağı çıkıp, kaybolan bebekleri atmayalım. Çocukları bunlarla oynamaya teşvik edelim. Bununla oynamaya alışan çocuklar, çevresinde engelli birini gördüğünde onları dışlamasın!


ALİYE YÜCEL

7 Aralık 2011 Çarşamba

BARBIE VE TEKERLEKLİ SANDALYEDEKİ ARKADAŞI


Oyuncaklara karşı büyük ilgi duyuyorum. Cinsiyet gereği özelliklede bebeklere… Bunun galiba çocuk olmakla, yaşla da alakası yok. Her türlü oyuncak bebeği hala severim. Bu nedenle gördüğüm her bebeği ilgiyle incelerim. Bir kaç yıl oluyor. Bir gün internette gezinirken tekerlekli sandalyede oturan oyuncak bir bebek gördüm. Çok ilginç geldi. Hemen fotoğrafını kaydettim.

Geçenlerde aklıma geldi ve hikayesini araştırdım. Bu bebeğin Barbie’nin tekerlekli sandalyedeki arkadaşı Becky olduğunu öğrendim. Ünlü Barbie bebeklerinin yapım firması Mattel 1997 yılında Barbie'nin tekerlekli sandalyedeki arkadaşı Becky'yi piyasaya sürmüş…

Barbie, Amerikalı Ruth Handler’in kızı Barbara için yetişkin bir kadını model alarak tasarlamasıyla 1959 yılında doğmuş! Barbie’nin günümüze gelene kadar kardeşi, erkek arkadaşı, çok çeşitli arkadaşları üretilmiş... Bilindiği gibi Barbie’ler, sadece oyuncak olarak kalmadı. Filmleri, dergisi, çantası, defteri, nevresimi, tişörtü ve akla gelebilecek pek çok şeyi yapıldı.

Barbie bebekler Türkiye’de de çok yaygın... Hemen hemen her kız çocuğunun en az bir Barbie'si var. Barbie bebek sahibi olmak nedense kız çocukları için çok önemli… Kız çocuğu olanların da, Barbie bebeklere ilgisiz kalmaları imkânsız bir durum…

Barbie’ler vücut hatlarını ve bütün bir yaşam biçimini çocuklara dayatıyor diye pedagojik bakımdan hep sakıncalı bulunmuş, çok eleştiri almış ve çocuklara kötü örnek olduğu hep kamuoyunu meşgul etmiştir. Bütün çeşitleriyle çocuklar için uygun bir oyuncak olmadıklarını ortaya koyan tartışmalar açılmıştır. Barbie’nin vücut ölçüleri en çok eleştiri alan kısmı olmuştur.  Barbie bebeklerinin gerçekçi olmayan bir vücut imajı yarattığı ve genç kızları anoreksik olmaya özendirdiği söylenmiştir.



Pedagoglar ne der bilemem! Ama ben tekerlekli sandalyedeki bebek fikrinin çocuklar için faydalı olacağını düşündüm. Dış görünüşü ve hayat biçimiyle çocuğun düş gücüne hitap ediyorsa, belki de tekerlekli sandalyedeki Becky olumlu bir sunum…

Gerçek hayatta böyle bir durum varsa çocukların da bunu bilmesi ve tanıması daha uygun değil mi? Çocuklar engelli olgusunu iyi bilmiyor. Bununla ilgili ailede ve çevrede bir örnek görmemişse, okullarda da bu öğretilmeyince (Bildiğim kadarıyla, okullarda engellilik kavramıyla ilgili bir müfredat yok ve öğretmelerin de bu anlamda bir eğitimi yok…) çocuklar engelli biriyle karşılaştıklarında çok şaşırıyor. Engelliyle nasıl konuşacaklarını ve onlara nasıl davranacaklarını bilemiyor.

İşte Becky çocuğu engelliliğin bir çeşidi olan ortopedik engellilikle tanıştırıyor. Bu hoş bir durum değil mi? Böyle bir bebekle oynayan çocuk tekerlekli sandalyede birini görse yadırgar mı? Engellilik kavramını ve engelli gerçeğini öğrenmez mi? Ayrıca, tekerlekli sandalyedeki çocuklar için de tıpkı onlar gibi bir bebek olması çok uygun bir durum değil mi?

Barbi’ler kusursuzluklarıyla çocukların sevgi ve merhamet gibi duygusal yeteneklerini olumsuz etkiliyorsa Becky tam tersi yönde bir etki yapmaz mı? Çocukların kendilerine hem fiziksel hem de kültürel olarak bu bebeğin yaşam biçimini model alıyorsa Becky belki de Barbie’lerin en faydalısı! Çünkü çocukların psikolojik deneyimlerini de farklılaştırıyor.

"Tekerlekli sandalye" olumsuz bir klişe gibi görülse de hayatın bir gerçeği… Bu tür oyuncakların olumlu bir etkisi olacağını düşünüyorum. Bu bebek engelli insanları tanımak ve onlarla ilgili tutumları değiştirmek için tasarlanmışsa, amacına ulaşmıştır. Çocuklar geleceğimizse engellilik olgusuyla küçük yaşta tanışması gerekir. Sonuçta; engellisi engelsizi sosyal hayatı hep beraber paylaşıyoruz.

Not:
Bu arada, Becky’nin hikayesini araştırırken bir gerçeği de öğrendim. Barbie'nin tekerlekli sandalyedeki arkadaşı Becky ilginç bir durumla da karşılaşmış! Omurilik felçli Kjersti Johnson’ın bebeği Becky, Barbie’nin 100 dolar değerindeki Barbie Bebek Evi’nin asansörüne sığmamış! Bu şikayet üzerine Mattel firması evi tekrar tasarlayacaklarını duyurmuş… Bir engellilik gerçeği olan “mimarı engeller” ilginçtir ki bu noktada da ortaya çıkmış…


ALİYE YÜCEL